Sağlık bilişimi açısından, sağlık bir hak mı yoksa sorumluluk mu?

Günümüzde doktor-hasta iletişimini yada uzaktan tıbbi bakım yönetimini sağlayan çok fazla sayıda mobil sağlık platformu geliştirilmekte ve kullanıma sunulmaktadır. Bu araçlar hastaların hekim önerilerine ne denli uyduklarının yada uymadıklarının takibini de sağlamaktadır. Bu durum hasta-hekim yada hasta-sigorta şirketi ilişkilerinde köklü değişikliklere zemin hazırlamaktadır. 

Sağlık alanında artan maliyetler, yaşlanan nüfusla artan kronik hastalıkların  bakım maliyeti, yeni teknolojik imkanların insanların tedavi ve önerilere ne denli uyduklarını takip etmede kullanılmasına ve buna bağlı olarak çeşitli geri ödeme politikaları geliştirilmesine yada parasal yaptırımlar  uygulanmasına yol açabilir. 

Benzer şekilde, işverenler de hastalanan çalışanlarının tıbbi öneri ve tedavilere uyma konusunda takibini isteyecektir. Sonuçta çalışanların tıbbi bakım sürelerinin uzaması, üretkenlik ve karlılığın azalması demektir. Israrla önerilenleri yapmayan çalışanlar kovulma tehdidi ile karşı karşıya gelebileceklerdir. 

Başka bir yönden,mobil sağlık teknolojileri hizmet sağlayıcılar ile tüketiciler arasında sağlık verisi paylaşımına imkan sunmaktadır. Ancak sonuçta, tüketici bu veriyi kendi iradesi ile paylaşır yada paylaşmaz. Ayrıca, zaten uymayanlar için mobil takip ve öneri hizmetlerinin kaldırılması, ya da tedavisi uzayan insanlardan dolayı sigorta kesintilerinin artması kaçınılmaz olacaktır.

Sonuçta, sağlığın bir hak mı yoksa sorumluluk mu olduğuna ilişkin ikilemle yine karşı karşıya geleceğiz.  

Kaynak: Eric Wicklund, Big Brother: Is healthcare a right or a responsibility?

Yorum yapabilmek için kayıtlı kullanıcı olmanız gerekmektedir. Giriş