İnsanlık tarihi, insan kitlelerinin süreklilik içerisinde hareket ve etkileşimleri olarak okunabilir. Bazı zaman dilimlerinde, geçmişten kopuk bireyler tarafından istisnai olgular olarak algılanabilse bile, insanlığın tümü ve kuşakların sürekliliği göz önüne alındığında, zorunlu göçler ve göçlere bağlı etkileşimler insanlığın geleceğini belirleyen baskın bir unsur olarak karşımıza çıkmakta.
Almanya’da Aachen RWTH Üniversite Hastanesinin (Uniklinik Rheinisch Westfalische Technische Hochschule Aachen) katılımı ile oluşturulan ve telenotarzt olarak tanımlanan teleacil hizmeti, hastane öncesi bakımda Avrupa’nın ilk kapsamlı tele acil (tele emergency) sistemidir.
Almanya Federal Sağlık Bakanlığı e-Sağlık Girişimi (E-Health-Initiative des Bundesgesundheitsministeriums) ülkedeki çeşitli hastalıklara yönelik çok sayıdaki teletıp uygulamalarını takip edebilmek üzere Alman Teletıp Portalı (Deutsche Telemedizinportal) oluşturmuştur. Portal Fraunhofer FOKUS Institute tarafından teknik olarak geliştirilmiştir ve desteklenmektedir.
Evlerde ve bakım evlerinde, kablosuz sensör sistemleri kullanılarak yaşlıların sağlık durumları takip edilebilir ve bu şekilde gereksiz yere hastanelere gitmeleri önlenebilir. University of Missouri ve Sinclair School of Nursing, yılda bir defa doktor kontrolü yerine, uzaktan hastaların ayrıntılı yaşamsal bulgularını günlük olarak toplayan ve değerlendirilmesini sağlayan bir teknoloji geliştirmişlerdir.
Okullarda hemşireler tarafından sunulan sağlık hizmetlerinin telesağlık teknolojileri sayesinde çok daha etkin hale getirilebileceği, özellikle kronik hastalıkları olan çocukların bakımlarına katkı sağlayacağı iddia edilmektedir. ABD’de bu konuda uygulamaya geçmiş çeşitli projeler bulunmaktadır.
ABD’de Federal Trade Commision tarafından 12 m-Sağlık ve sağlıklı yaşam uygulaması test edilmiş ve bunların 76’sının üçüncü parti şirketlere tüketici verisi gönderdiği tespit edilmiştir. İncelemeye göre, paylaşılan veriler telefonun tekil tanımlayıcısı, kullanıcının koşu rotası, beslenme alışkanlıkları ve uyku düzenini de içermektedir.
İngiltere, Fransa ve Almanya’da doktor ve hastaların sayısal sağlık hakkındaki düşüncelerine yönelik iki anketin sonuçları rapor olarak yayınlanmıştır. Birleşik Krallık kökenli bir teletıp şirketi olan PushDoctor’un anketi, katılımcıların %58’inin çeşitli sağlık teknolojilerini kullandığını göstermektedir. Bir sağlık pazarlama grubu olan Ipsos Health tarafından Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya’dan 131 birinci basamak doktorunun katılımıyla yapılan ankette ise, katılımcıların […]
Son yıllarda robot uygulamalarına ilgi giderek artıyor. 2008 yılında, dünya genelinde robot sayısının 8.6 milyon olduğu tahmin ediliyordu. Çeşitli değerlendirmelerde, robotlara ilişkin olarak 1970’li yıllardaki kişisel bilgisayar dönemine benzer bir geçişin yaşandığı, robot uygulamalarının giderek artarak birkaç on yıl içinde birkaç milyara ulaşacağı ifade edilmekte.
Küresel teknoloji devrimi, sağlık sistemlerini ve hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Sağlık alanında bilgi teknolojisi uygulamaları sadece sağlık bilgi sistemlerinin kurulumu ve kullanımından ibaret değildir. En genel çerçevede sağlıkta bilişim uygulamaları birbirleriyle ilişkili ve etkileşimli üç alanda incelenebilir.
Büyük veri kavramının ve yeni veri yönetim ihtiyaçlarının öne çıkmasıyla veri bilimciye olan ihtiyaç giderek artmakta. Veri bilimciler, farklı veri türleri arasındaki ilişkileri istatistiksel yöntemler ve deneysel tasarım teknikleri ile modelleyerek ortaya koymaktalar. Veri bilimini kullanan kurumlar ve şirketler maliyetleri düşürürken, yeni pazar imkanları belirleyerek rekabet avantajı sağlayabilmekte.