İletişim teknolojileri hızla gelişiyor, tüm alanlarda gündelik hayatın vazgeçilmez parçası haline geliyor ve yaşamı dönüştürüyor. Ölçeği, kapsamı ve karmaşıklığı göz önüne alındığında daha önce görülmemiş bir dönüşüm ve sanayi süreçleri üzerindeki etkisi veya kısaca Dördüncü Sanayi Devrimi Davos’taki 2016 yılı Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum, WEF) da ana teması idi. Nasıl şekilleneceği kestirilemese de bu dönüşüme […]
Yaklaşık bir yıl kadar önce ABD Başkanı Barack Obama, kişiselleştirilmiş tıbbi bakım paradigmasının yaygın şekilde uygulanması amacıyla Hassas Tıp Girişimini (Precision Medicine Initiative) ilan etti (ayrıntılı bilgi için tıklayınız, konuya ilişkin kısa infografiğe erişmek için tıklayınız). Hassas tıp uygulamalarının pek çok başarılı örneği bulunmaktadır. Çarpıcı örneklerden bir tanesi eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın kanser hastalığının, Pembrolizumab […]
Ulusal Sağlık Enstitüleri (National Institutes of Health, NIH), ABD’de Department of Health and Human Services’e bağlı bir birimdir. Bünyesinde 27 enstitü ve merkez bulunan kurum, temel, klinik ve dönüşümsel tıp araştırmalarını destekleyen birincil federal birim olarak sağlığın geliştirilmesinden sorumlu ulusal tıbbi araştırma dairesi olarak görev yapmaktadır.
Küresel teknoloji devrimi, sağlık sistemlerini ve hizmetlerini kökten dönüştürüyor. Sağlık alanında bilgi teknolojisi uygulamaları sadece sağlık bilgi sistemlerinin kurulumu ve kullanımından ibaret değildir. En genel çerçevede sağlıkta bilişim uygulamaları birbirleriyle ilişkili ve etkileşimli üç alanda incelenebilir.
Büyük veri kavramının ve yeni veri yönetim ihtiyaçlarının öne çıkmasıyla veri bilimciye olan ihtiyaç giderek artmakta. Veri bilimciler, farklı veri türleri arasındaki ilişkileri istatistiksel yöntemler ve deneysel tasarım teknikleri ile modelleyerek ortaya koymaktalar. Veri bilimini kullanan kurumlar ve şirketler maliyetleri düşürürken, yeni pazar imkanları belirleyerek rekabet avantajı sağlayabilmekte.
Robotik alanındaki gelişmeler, nesnelerin interneti (Internet of Things, IoT) ile yakından ilişkilidir (ayrıntılı bilgi için tıklayınız). IoT gündelik yaşantımızdaki her türlü nesnenin (telefonlar, arabalar, ev aygıtları, elbiseler hatta gıdalar) akıllı yongalarla kablosuz olarak bağlandığı, veri toplanabilen ve paylaşılabilen bir dünyaya karşılık gelmektedir.
Çok miktarda ve çok çeşitli verinin çok hızlı şekilde toplanmasını sağlayan mobil ve sensöre dayalı sistemlerle sosyal medyanın yaygın kullanımı, bilgi üretimi ve işlenmesinde kökten bir dönüşüme neden olmaya başladı. Büyük veri (big data), veri analitikleri (data analytics), veri bilimi (data science), veri bilimci (data scientist) gibi kavramlar yeni teknolojilerin sağladığı bu ortamda ön plana çıkıyorlar.
Artan ulaşım, iletişim ve etkileşim sayesinde sınırların neredeyse ortadan kalktığı dünyamızda, küresel ölçüde bulaşıcı salgın (pandemi) riski de sınırsız şekilde artmakta. Enfeksiyon hastalıklarına karşı 20’ci yüzyılda sağlanan başarının oluşturduğu aşırı güven ortamına bağlı ihmaller yanı sıra teknolojik ve sosyoekonomik küreselleşmenin getirileri mevcut riskin temel sebepleri.
ABD’de 215 milyon ABD doları mali kaynakla, kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarına yönelik yeni bir girişim başlatıldığı bildirildi. ABD Başkanı Obama tarafından, kanser ve diyabet gibi hastalıkların kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla tedavisine yönelik bu girişim hakkında 20 Ocak 2015 tarihli ulusa sesleniş (State of the Union ) konuşmasında açıklama yapıldı.
Sağlık alanında güvenlik ihlalleri son yıllarda giderek artmaya başlamıştır (Ayrıntılı bilgi için Elektronik sağlık kayıt sistemlerinde güvenlik, Elektronik sağlık verilerinde güvenlik ihlalleri: Kaynak ve sorumluluk ve Sağlık bilgi sistemlerinde küresel güvenlik tehditleri yazılarına bakınız).